top of page

Alaska Şerbetli Dönüş - Bölüm 2

Aha geliyor benimki ,


Ali abi marketten son sürat çıkmış , iki elinde de bir insan evladına bir ay yetecek kadar içecek doldurmuştu poşetlerin içine.Kendi kapısını açmaya çalıştı ama nafile. Ne yapsa neyi denese dolmuşun kapısını elleri doluyken açamıyordu ve kimseye de yardım edin demiyordu. Bu , küçükken annemle inatlaşıp kendi okul formamı ütülemeye çalışırken ütü sıcak mı değil mi diye işaret parmağımı ütünün ucuna koyup , o parmağı bi' güzel katır inandım sayesinde yakmanın farklı bir versiyonunu hatırlattı bana .Murat abi baktı ki dostu açamıyor kapıyı , oturduğu koltuktan kalkarak sürücü koltuğunun yanındaki kapıyı açtı:


A- Ben açardım ! Sen ne diye açıyorsun benim kapımı!

M-He açardın he.O poşetlerde ne var?

A-Az bi' bekle hele Muratım. Şu poşetleri alda içeri gireyim.


Ali abi içeri girdikten sonra bizi beklettiği için özür dilemişti.Annem de bir şey olmaz diyerek kapattı konuyu soğuk bir ses tonuyla. Oldum olası annem beklemekten, bekletilmekten bir su berraklığı kadar nefret eder.Ali abi anahtara çevirip dolmuşu en nihayetinde çalıştırdı Akbük'ün çiçek sarmalı yollarından geçerken Murat abi'nin ani çıkışıyla yolu gözlemekten sıyrıldım.


M-Ulan bunlar hep şerbet! Hayırdır Osmanlı Saray mutfağında bile bu kadar şerbet düşkünü yoktur lan!

A-Şerbet ama nasıl şerbet , sana Alaska kadar soğuk , senin kadar şekerli şerbet aldım.

M-Oğlum bunları Muğla'ya vardığımızda bile bitiremeyiz lan.

A-Murat'ım ne olacak bol bol içeriz ölmüşlerin şerefine.


Murat abi kafasını sağına döndü.Arka üçlü olarak Eren Kerem ve ben kendimizi zor bela tutuyorduk gülmemek için.Aramızda karalaştırıp Eren ve ben ilk sıraya Ali abinin arkasına yerleşiverdik.Murat abi , Ali abiye bakarak :


M-Bi anda parlayıverdim sana .Gel bu akşam şerbetini de al seni bizim ciğerciye götüreyim.

A- E madem davet var icap etmemek olmaz.Değil mi?

M-Tabi oğlum kan bağımız olmasa da kardeşiz biz.


Aynadan Eren'le bana bakarak , "İstanbullular , kimin ne zaman öleceği yazmıyor alnında.Siz siz olun sakın ola biribirinizi kırmayın , darlanmayın.Sonra çok pişman olursunuz da iş işten geçmiş olur.Benim kadar olmasa da , siz de iyi geçinin.


Eren - Abi iyi hoş söyledin , teşekkürler de biz Malatyalıyız sapına kadar.

Ali - Lan sarı kafa o kadar lafın içinden bir buna mı takıldın? Kim İstanbullu ki zaten? Geldiğin yere istinaden dedim onu.Malatya'da güzel yerdir.

Eren -Sağol abi.


Otele varmıştık bile.Ali ve Murat abiyle vedalaştıktan sonra onlar ciğercisine , bizde yemek alanına geçtik.


Hepinize sevgiler ver saygılar,


Elifko.










Comments


bottom of page